Münevver Ayaşlı'nın "Dersaâdet" isimli kitabından "Nâşirin Birkaç Sözü" başlıklı yazıyı, içeriği ve uslûbu güzel olduğu için dikkatinize getirmek istedim.
Münevver Ayaşlı, Dersaâdet, Bedir Yayınevi, 1975, İstanbul.
Dersaâdet... Güzel İstanbul'un füsunkâr isimlerinden biri... Daha nice adları var Dârulhilâfe, Der-âliye, Konstantiniyye, Âsitâne...
Bütün tabiî ve tarihî güzelliklerini tahrip ede ede bitiremediğimiz bu şehir bir zamanlar islâmların halifesi, Türklerin hâkânı ve Osmanlıların sultanı olan padişahların makarr-ı saltanatı idi. İstanbul dünyanın merkeziydi. Bir ucu Hint Okyanusu'na, diğer bir ucu Budapeşte'ye; Şimâli Ukrayna steplerine, Cenubu Habeşistan yaylalarına dayanan bir Devlet-i ebed-müddetin pâyitahtı idi.
Mâzinin debdebe ve dâratı şimdi tarih sahifelerinde, soluk albümlerin gravürlerinde kaldı. Onları dikkatle okur, itina ile gözden geçirirseniz o eski ihtişamlı devirlerin tantana ve gulgulesini işitir gibi olursunuz. Muzaffer ordular, yenilmez donanmalar, muhteşem selâmlık alayları, zafer topları ile gümbürdeyen ufuklar... Sokaklarda sarıklı, kavuklu Türkler ve İmparatorluğun bütün akvamından nümûneler...
Bugün o eski İstanbul'dan sadece câmiler, saray, çeşmeler vesâire kaldı. Konaklar, yalılar, bahçeli ahşap evler, kafesler, cumbalar, daracık sokaklar, yüksek duvarlar, yaşmaklı, ferâceli, çarşaflı hanımlar silindiler gittiler.
Piyer Loti'nin âşık olduğu eski İstanbul yok şimdi.
Kırık dökük hâtıralar kaldı. Bilenlerin, görenlerin, yaşayanların çoğu yazmadan göçüp gittiler.
Eserini sizlere takdim ettiğimiz Münevver Ayaşlı hanımefendi, İstanbul'u bilen, anlayan ve seven gerçek bir Osmanlı münevveridir.
nâşir: neşreden, yayan
makarr-ı saltanat: saltanat merkezi,hükümetin idare edildiği baş şehir.
pâyitaht: başkent, yüce divan, âli makam.
dârat: tantana, şan, gösteriş, çalım.
gulgule: gürültü, bağrışıp-çağrışma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder